YARGI AVUKATLA DEĞİŞİR!

Her adli yıl açılışı kaçınılmaz olarak kendimize bir bakarız; yanlışlarımız, doğrularımız, beklentilerimiz… Gelin biz de geride bıraktığımız adli yılın muhasebesini yapıp, adli yılın hangi bakımdan yeni olması gerektiğini düşünelim.

Geçen yılın temel meselelerinden bir kısmı şöyleydi:

Avukatların mesleklerini ifa ederken saldırıya uğramaları Geleceğe dair ümidini yitiren avukatların hayatına son vermesi Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmaması Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi arasında yaşanan kavga Siyasi nitelikli davalardaki mahkemelerin bağımsızlığı sorunu Siyasetçi ve mafya mensuplarının yargıya erişiminin normal vatandaştan çok daha kolay hale geldiği iddialarının yaygınlaşması Cumhurbaşkanına ve Atatürk’e hakaret davalarının birer sopa gibi kullanılması, otomatik tutuklamaya sebep olmaları Anlık sosyal medya tepkileri ile alelacele yapılan kanuni düzenlemelerle Suç-Ceza-İnfaz dengesinin bozulması, ceza infaz sisteminin çökmesi Yargıda rüşvet iddialarının üzerine gitmek yerine, rüşvetten yakınanların üzerine gidilmesi Türkiye Barolar Birliği’nin büyük olamayan ciddi bir etki doğurmayan “büyük savunma mitingi” Kira uyuşmazlıkları ile icra dosyalarında göz kamaştıran olağanüstü artış ve ertesi yıla verilen ilk duruşma günleri İzinli hakimler nedeniyle uzayan dosyalar, gelmeyen bilirkişi raporları, dakikalara sıkıştırılan duruşmalar Adliye önlerinde levhalı arz-ı halciler Kanun yolları başvuru sürelerinin tek tipleştirilerek adalete olan güvenin (!) tazelenmesi Yeni Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemeleri kurularak,  istinaf sürelerinin 3 yıldan 2 yıl 9 aya indirilmesi Binlerce yeni hukuk fakültesi mezunu ile hukukçu sayısının çok artmasına karşılık, kalite ve niteliğin düşmesi, avukatlık mesleğinin hakkıyla ifa etmenin maddi ve manevi olarak çok daha zor hale gelmesi,

Bu liste uzayıp gider...

Her adli yıla, yeni deyip her şeye rağmen “yeni bir umut ile” giriyoruz ancak yıl biterken, Türkiye’nin adalet karnesinde, adaletin hızlı ve etkin tecellisi yerine çok daha geriye düştüğümüzü görüyoruz.

Bağımsız Avukatlar Grubu’nu temsilen ve Baro başkan adayı olarak bizzat ifade etmek isterim ki, avukatlar olarak her zamankinden daha çok umuda, gayrete ve adalet için dayanışmaya ihtiyacımız var.

Sadece mesleğimizi icra ederken karşılaştığımız ağır hukuksuzlukların sonlanması için değil bizzat insan olmaklığımızı temin eden adalet ve hakkaniyet hissimizin bir daha düşmemek üzere ayağa kalkması için hukuk camiasına, topluma, medyaya, siyasetçilere ve bürokratlara sesleniyoruz:

Yargının bağımlı hale gelmesinden, haksızlıklardan ve adaletsizliklerden az ya da çok hepimiz sorumluyuz. Barolar görevlerini yapmadı, hakim ve savcılar memurluğu kabul ederek bağımsızlıklarının ve tarafsızlıklarının peşinde ısrarla koşmadı, toplum adalet talebi yerine kayırılma peşinde oldu, medya kışkırtma ve çarpıtmaları habercilik belledi, siyasetçiler ve bürokratlar günübirlik ihtiyaçlarını ve kendi ikballerini her şeyin üzerinde tuttu…

Gelin hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını kâğıt üstünden alıp hayata geçirelim. Ucu bize dokunmasa da her hukuksuzluğa sesimizi yükseltelim. Gelin adli yılı değil, mücadele ve dayanışma ruhumuzu yenileyelim.

Avukatlık mesleği sadece ekonomik gelir getiren bir meslek olarak görülemez. Hukuk yok sayılıp adalet çiğnendiğinde de hayat devam eder ama o hayat artık başka tür bir hayattır. O hayatta hukukçular itibarlarını, toplum ise adalet mekanizmasına olan inancını kaybetmiştir. Bütünü göremeyenler avukatı işlevsizleştirmeyi kazanç sayarlar. Adaletin sac ayaklarının yerli yerinde olabilmesi için güç gerekir, hukuk için kavga gerekir, mücadele gerekir. Gelin bu mücadeleyi hukuk için, insanlık onurumuz için verelim. Bunun da kaliteli hukuk eğitimiyle başlayıp, mesleki dayanışma ve etkin bir baro ile mümkün olacağını unutmayalım.

Yeni adli yılın yargının bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve adaletin tecellisi adına güçlü bir soluk, parlak bir ufuk getirmesi için, Bağımsız Avukatlar Grubu olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sahada ve baroda olmaya devam edeceğiz. Siz değerli meslektaşlarımızı da öncelikle bağımsız olmaya, sadece hukuktan yana olmaya, bu yolda yanımızda durmaya çağırıyoruz.

Adalet mekanizmasında bir iyileşme olacaksa bu ancak hukuka inanan hukukçular, birbirine omuz vermiş avukatlar ve elbette misyon sahibi barolar ile olacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyor, hakkaniyetli kararlar alabileceğimiz, mesleği ve hukuku ileri taşıyabileceğimiz keyifli ve iyi bir adli yıl olmasını diliyorum.