Uzun bir zamandır zihnimi ve gönlümü meşgul eden 'İnsan'' üzerine düşünüyor, araştırıyor anlamaya çalışıyorum. İnsan  nasıl bir varlıktır. Çok öncelerinde, dünü, bugünü, yarını ve sonrasında nasıl bir varlık olarak karşımıza çıkacak. Gönül dünyamızdan kaleme yansıyanlarla birlikte bir iç yolculuk yapmak istedim. Elbetteki insanı kelimelere sığdırmak mümkün değildir.   İnsanlık tarihinde, insan olmanın özünü anlamak ve tanımlamak, her zaman büyük bir merak uyandırmıştır.  Bu konuda tarih boyunca filozoflar, yazarlar, İslam mutasavvıfları, İlim, fikir  ve bilim insanları tarafından derinlemesine incelenen bir araştırma konusu olmuştur. İnsan, akıl, düşünme yeteneği, duygusal zekası, sevgi, merhamet, vicdan, ahlak,  bilinç ve irade gibi değerlere sahip varlıktır. İnsana özgü bu varlıklar onu diğer canlı varlıklardan farklı kılar. İnsan geçmiş ve gelecek arasında zaman farkının bilincinde olan ve gerektiğinde muhasebesini yapan tek varlıktır. Yaşadığı  hayatın sonsuz bir zaman dilimi olmadığını, kendisinden öncekiler gibi günün birinde öleceğini bilerek, yaşayan İnsan tek canlı türüdür. İnsan, kendi içinde bir âlem gibidir; hem fiziksel hem de manevi yönleriyle kâinatın özünü ve yaratılışın sırrını taşır. Bilinç ve Düşünce; İnsan olmanın en temel unsurlarından biri bilinç ve düşünce yeteneğidir. Kendi varlıklarının farkında olan ve bu farkındalıkla hareket edebilen, özgün bir canlıdır. Bu bilinç, insana karmaşık problemleri çözme, yaratıcı düşünme ve geleceği planlama yeteneği kazandırır. İnsanın düşünme yeteneği, vicdan ve kendi iradesini kendisinin kullanabilmesi diğer canlılardan ayıran en önemli özelliktir. Ayrıca, düşünme yeteneği sayesinde geçmişi değerlendirerek, geleceğe yönelik planlar yapabilmesini, kendini geliştirme fırsatını sunar. Duygusal Derinlik; İnsanlar, geniş bir duygu yelpazesine sahiptir. Sevinç, üzüntü, korku, aşk ve öfke gibi duygular, insan deneyiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu duygular, insanları hem bireysel hem de toplumsal olarak şekillendirir. Duygusal derinlik, empati ve şefkat gibi sosyal bağların kurulmasına da olanak tanır. İnsanlar duygularını tanımak, ifade etmek ve başkalarının hislerine empati yapmak konusunda benzersiz bir kapasiteye sahiptirler. Bu duygusal bağ kurma yeteneği sayesinde  ilişkiler kurabilir, işbirliği yapabilir ve toplum içinde uyumlu bir şekilde yaşayabilir. İlişkiler ve Toplum; İnsanlar sosyal varlıklardır ve topluluklar halinde yaşarlar. Aile, arkadaşlık ve toplum gibi sosyal yapılar, insanların gelişimini ve hayatta kalmasını destekler. İnsanların bir arada yaşamaları, kültürlerin, geleneklerin ve değer sistemlerinin oluşmasına yol açar. Merak ve Öğrenme; İnsanlar doğal olarak meraklıdır ve çevrelerini anlamaya çalışırlar. Bu öğrenme isteği, bilimsel keşifler, teknolojik yenilikler ve sanatsal ifadelerle kendini gösterir. İnsanlar, sürekli olarak bilgi birikimlerini artırma ve dünyayı daha iyi anlama çabası içindedir.