İngiltere’nin başkenti Londra’daki camiinin yeni görevlendirilen imamı,şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zamanda aynı şoföre rastlıyormuş.Yine bir gün bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş.İmam yanlışlığı, koltuğuna oturup parasını sayınca fark etmiş.Kendi kendine düşünmüş:” 20 kuruşu şoföre geri versem mi ?”. İçinden bir ses şöyle diyormuş:” Bu çok küçük bir para,şoförün zaten umurunda bile değildir, otobüs şirketine 20 kuruş ne fark eder? Bu parayı Allah’tan ( c.c.) gelen bir hediye gibi de düşünebilirim.” İmam otobüs durağına gelince fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş ve 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki: ” paranın üzerini fazla verdiniz” Otobüsün kaptanı gülümseyerek:”Siz camiinin yeni görevli imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi ziyaret etmek istiyordum.Sizin inancını ve İslam dinini öğrenmek için ve bilerek size fazla para verdim.Nasıl bir tepki vereceğinizi merak ederek,görmek istedim.”. İmam otobüsten inerken heyecandan kendisini kaybedip yere yığılacakmış gibi olmuş.Biraz kendisine gelince, gözlerinden yaşlar dökerek ve semaya bakarak demiş ki:” Aman Allah’ım ( c.c.) az daha şeytana uyup dinimi 20 kuruşa satıyordum”.(Bu satırlar, Yeniçağ gazetesinde 29.06.2009 da yayınlanmış ve Kaya ÖZKÖK’ ten aktarılmıştır.) Evet dostlar, insanoğlu yaşadığı hayatta bu türlü sürprizler veya basit de görünse imtihanlarla karşılaşabilir.Önemli olan, inancının şuurunda olmaya çalışan bizlerin, mü’ minin en başta gelen vasıflarından birisi olan doğruluk ve dürüstlükten ayrılmamak ve* KUL HAKKI* na girmekten şiddetle kaçınmak Vesselam.