Kibir’den kaçının uzak durun yeryüzünde böbürlenerek yürümeyin unutmayın ki Gönüller, hayâ ile hayat bulur. 'Çirkin işleri, kendine layık görmemek' anlamına gelen hayâ kavramı, insanın değer kaybetmesinin önüne geçer. Utanma duygusu, insanlık makamını ayakta tutar. Altın, döviz, mal-mülk vb yatırımların değerinin yükselmesini takip eden bir kişi, aynı zamanda kendi onurunun, izzetinin âkıbetini de düşünmesi gerekir. 'Ben bir garip kulum, ne olacak benim sonum' anlayışı insanın mertebesini yükseltir. Ama ahlaki açıdan temiz kalma derdinin olmadığı bir yaşantı, seviye düşürür. Bir gün bir alime 'En büyük günah nedir?' diye sormuşlar. Cevaben ' Allah'ı unutmak' demiş. Niye? Çünkü kendisini yaratanı unutan bir insan, her an her türlü hataya düşebilir. Bir uçağın ağırlığı ortalama 200 tondur. Havaalanlarında uçaklar park edilirken, geri geri gitmesi, 'Towcar' diye isimlendirilen çekici araçlar ile itilerek sağlanır. Kamyonet kadar küçük bu araçlar ile normalde 200 tonluk uçağı hareket ettirmek mümkün değildir. Ancak uçağın lastikleri sayesinde, kısmen boşlukta kaldığı için, yer ile olan sürtünme kuvveti azalarak, kolayca yön verilebiliyor. İşte bu örnekten de anlaşıldığı üzere, kişinin mazisinde ne kadar büyük ağırlığı olan ilimleri, amelleri olsa da; biraz boşlukta kaldığı zaman kolayca savrulabiliyor. İşte bu âfetten bizleri koruyacak olan hayâ duygusudur. Bu nedenle bu dünyada var oluş gayesi, kendisini yaratanı hatırlayıp, onun yolunda bir ömür geçirmekten geçiyor. Boşluğa düştükten sonra, kaybetmek artık kolay olur.  Dünya da bir boşluktadır, ama bir yörüngesi olduğu için savrulmuyor uzay aleminde. Bizim de boşlukta kalmamak için, güzel ilimlerin, iyi dostların yanından ve yolundan ayrılmamamız gerekir. Başka bir konuda bir başka yazı dizimde buluşmak dileğiyle Allah’a Emanet Olun