Abdullah TAŞKIN
Köşe Yazarı
Abdullah TAŞKIN
 

FAİZ KÜLLİYEN HARAMDIR

Muhterem okuyucularım; evvela Cenabı Allah’ın selamı ile zatı alinizi selamliyorum. Yüce Allah’ın, kat'i emri ferman ile yasakladığı Riba, yani günümüz tabiriyle faizin zerresi, irisi, dirisi, küllisi haramdır, zehirdir, zıkkımdır, kezzaptır. Faizin en ufak zerresi dahi cüzi irademize nüksederse, resmen bataklığın ta dibindeyiz demektir. Oysa ki böyle şer'i bir hükme karşı, kim ki kendi cüz iradesini göstermezse Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelerek en büyük haramlardan birini işlemiş olur. Hatta kim böyle bir illetin zerresine dahi tevessül etse, en hafif ifade ile Kâbe’de anasıyla zina etmiş gibi büyük bir günaha dahil olmuş olur... Muhterem okuyucularım, ekonomi krizlerin dalgası yüzünden hükümetin hazine kolu olan maliye bakanlığının düzenlemiş olduğu kur koruması da aynı hükümle mükelleftir. Onun için kimse kendi kendini kandırmasın, zira bu haltı yiyen Ağada olsa, beg de olsa, paşada olsa, o kor ateş, herkes için geçerlidir. Bu melanete pranga vurmadıkça ve birde buna benzer her ne kadar haram hadisesine tevessül edilmiş ise ve o bataklıklar kurutulmuyor ise inanın Allah’a kimsenin iki yakası bir araya gelmeyecektir. Çünkü Faizin herhangi bir zerresine dahi tamahkar olunursa, Ahireti, ebedel ebed cehennem olur... Birde Faiz meselesi hakkında birebir yaşadığım bir hadiseyi aktarmak isterim. Vakti zamanın da bir gün bizim eve çarşaf şeklinde karıncalar dadandı. Onların zarar görmemesi ve ev ahalisine de zarar vermemesi için adeta ailenin bütün büyükleri seferber olmuşlardı. Bir çok yolu denemelerine rağmen başarılı olamamışlardı. Bu mevzuyla başa çıkılmadığını gören Rahmetli babam, bir gün Urfa’nın en iyi ve faiz konusunda hassas olan Rahmetli Arap hocanın yanına gider (Arap Hoca, memleketin sayılı alimlerindendi) ve hoca efendiye danışırlar. O mübarek hocamız babama demiş git bir faizcinin evinden bir avuç toprak al karıncaların olduğu yuvaya bırak bir tane dahi kalmaz demişti ve nitekim öylede oldu... Yani demem oki aziz okuyucularım, kim ki hanesinde bereketin zayi olmasını istemiyorsa, kim ki ağzının tadı kaçmasını istemiyorsa, derhal faizden vaz geçip samimi bir yürekle Allah’a tövbeyi istiğfarda bulunup Cenabı Allah’tan af dilemesi gerekir. Aksi halde ebedel ebed cehennemin azabına müstahak olur. Karıncanın dahi tahammül etmediği bu illettin zerresini hayatına nakşedenlere söylüyorum, bunları kafamdan yorumlamıyorum, açık Kur’an’ı Azimüşanı okuyun araştırın ve görün bakın her şey orda net bir şekilde ifade edilmektedir... Bir millet veya devlet erkanına bulaşan bu tarz virüsler millet ve devlet içinde kalkmadığı sürece, ne huzur nede bereket gibi iman dahi kalmamış olur. Yüce Allah’a ve Resulüne savaş açandan Müslüman olur mu? Onun için bir an evvel haddimizi bilip ve kendimize gelmemiz gerekir. Hadsizce yapılan her ticaret insanlığı zillete götürür. Bu sebeptendir ki hangi tacir meydana gelen her krizi kendi lehinde fırsata çevirerek faize bulaşırsa tam bir Yahudi ahlaksızlığıyla ticaret yapmış olur. Bu zihniyette olan tacir veya esnaf kisvesindeki zalimlerin şerri başta kendileri olmak üzere  ümmeti  perişan eder... İla ahiri kelamımızın hulasasında Yüce Rabbim cümlemizi böyle hasletlerden muhafaza eylesin. Allah, cümlemizin yar ve yardımcısı olsun. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle... “SAYGILARIMLA VESSELAM”
Ekleme Tarihi: 11 Mayıs 2024 - Cumartesi
Abdullah TAŞKIN

FAİZ KÜLLİYEN HARAMDIR

Muhterem okuyucularım; evvela Cenabı Allah’ın selamı ile zatı alinizi selamliyorum. Yüce Allah’ın, kat'i emri ferman ile yasakladığı Riba, yani günümüz tabiriyle faizin zerresi, irisi, dirisi, küllisi haramdır, zehirdir, zıkkımdır, kezzaptır.

Faizin en ufak zerresi dahi cüzi irademize nüksederse, resmen bataklığın ta dibindeyiz demektir. Oysa ki böyle şer'i bir hükme karşı, kim ki kendi cüz iradesini göstermezse Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelerek en büyük haramlardan birini işlemiş olur. Hatta kim böyle bir illetin zerresine dahi tevessül etse, en hafif ifade ile Kâbe’de anasıyla zina etmiş gibi büyük bir günaha dahil olmuş olur...

Muhterem okuyucularım, ekonomi krizlerin dalgası yüzünden hükümetin hazine kolu olan maliye bakanlığının düzenlemiş olduğu kur koruması da aynı hükümle mükelleftir. Onun için kimse kendi kendini kandırmasın, zira bu haltı yiyen Ağada olsa, beg de olsa, paşada olsa, o kor ateş, herkes için geçerlidir. Bu melanete pranga vurmadıkça ve birde buna benzer her ne kadar haram hadisesine tevessül edilmiş ise ve o bataklıklar kurutulmuyor ise inanın Allah’a kimsenin iki yakası bir araya gelmeyecektir. Çünkü Faizin herhangi bir zerresine dahi tamahkar olunursa, Ahireti, ebedel ebed cehennem olur...

Birde Faiz meselesi hakkında birebir yaşadığım bir hadiseyi aktarmak isterim. Vakti zamanın da bir gün bizim eve çarşaf şeklinde karıncalar dadandı. Onların zarar görmemesi ve ev ahalisine de zarar vermemesi için adeta ailenin bütün büyükleri seferber olmuşlardı. Bir çok yolu denemelerine rağmen başarılı olamamışlardı. Bu mevzuyla başa çıkılmadığını gören Rahmetli babam, bir gün Urfa’nın en iyi ve faiz konusunda hassas olan Rahmetli Arap hocanın yanına gider (Arap Hoca, memleketin sayılı alimlerindendi) ve hoca efendiye danışırlar. O mübarek hocamız babama demiş git bir faizcinin evinden bir avuç toprak al karıncaların olduğu yuvaya bırak bir tane dahi kalmaz demişti ve nitekim öylede oldu...

Yani demem oki aziz okuyucularım, kim ki hanesinde bereketin zayi olmasını istemiyorsa, kim ki ağzının tadı kaçmasını istemiyorsa, derhal faizden vaz geçip samimi bir yürekle Allah’a tövbeyi istiğfarda bulunup Cenabı Allah’tan af dilemesi gerekir. Aksi halde ebedel ebed cehennemin azabına müstahak olur. Karıncanın dahi tahammül etmediği bu illettin zerresini hayatına nakşedenlere söylüyorum, bunları kafamdan yorumlamıyorum, açık Kur’an’ı Azimüşanı okuyun araştırın ve görün bakın her şey orda net bir şekilde ifade edilmektedir...

Bir millet veya devlet erkanına bulaşan bu tarz virüsler millet ve devlet içinde kalkmadığı sürece, ne huzur nede bereket gibi iman dahi kalmamış olur. Yüce Allah’a ve Resulüne savaş açandan Müslüman olur mu? Onun için bir an evvel haddimizi bilip ve kendimize gelmemiz gerekir. Hadsizce yapılan her ticaret insanlığı zillete götürür. Bu sebeptendir ki hangi tacir meydana gelen her krizi kendi lehinde fırsata çevirerek faize bulaşırsa tam bir Yahudi ahlaksızlığıyla ticaret yapmış olur. Bu zihniyette olan tacir veya esnaf kisvesindeki zalimlerin şerri başta kendileri olmak üzere  ümmeti  perişan eder...

İla ahiri kelamımızın hulasasında Yüce Rabbim cümlemizi böyle hasletlerden muhafaza eylesin. Allah, cümlemizin yar ve yardımcısı olsun. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle...
“SAYGILARIMLA VESSELAM”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yuzyilgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.