İlker KARATAŞ
Köşe Yazarı
İlker KARATAŞ
 

EKONOMİK ANLAMDA SİYASİ UZLAŞI MANEVRASI VE GELECEK KAYGILAR!

Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi Nerden Nereye ve Ne Oldu’ da siyasette bir anda uzlaşı siyaseti baş gösterdi ve beraberinde ekonomideki gerileme ve zamlar gelecek kaygılarını arttırdı. Ekonomik anlamda her geçen gün cari açığın artması iç borçlanma ile beraber düşük seviyede giden enflasyonun yükselmesine faiz politikalarıyla beraber ülke yatırımlarının cazip hale getirilmesi için faizlerin yükseltilmesi para piyasalarının paraya ulaşması konusunda talebin artmasına rağmen arzın azalması beraberinde enflasyon maliyeti altında kamunun tüm alanlarında zamların gelmesi ve enflasyon maliyetini karşılamak için denetimler neticesinde esnafın kendi içinde stoklarında bulunan ürünlerin artan maliyetler karşısında ek maliyetlerle beraber ek vergiler getirerek enflasyon maliyetini esnafa ve beraberinde halkın sırtına bindirerek halkın yaşam standardını ekonomik anlamda geçimini zorlaştırmaktadır. Merkez Bankası'nın kur korumalı politikaları ile beraber zarar etmesi açığın kapanması için ihracatın rakamlarının yükseltilmeye çalışılması iç piyasada talebin artmasından dolayı gıda ve birçok konuda fiyatların artmasına zamların arka arkaya gelmesine özellikle döviz artışı ile beraber benzin elektrik doğalgaz birçok kalemde rakamların yüksek oranlarda artışı toplumu ekonomik anlamda zora sokmuştur. Vatandaş refah ve huzur içerisinde yaşamını sürdürme çabası içerisinde ciddi sıkıntılar yaşamıştır. Bu sıkıntılar içerisinde 2023 ve 2024 seçimlerinin sonuçlarına baktığımızda emekli maaşı zamlarının enflasyon altında kalması asgari ücret artışlarının daha öncesinde kararlaştırıldığı gibi senede iki defa yapılması gerekirken bir defaya düşürülmesi paranın alım gücünün düşmesi ile beraber maliyetlerin yükselmesi ev sahibi kiracı ilişkilerinde konut fiyatlarının yükselişi ve %25 lik zam oranın Temmuzda bitecek olmasıyla toplumda ev sahibi kiracı ilişkilerinin ciddi anlamda sorun teşkil ederek bu sorunun derinleşmesine neden olacaktır ve geçmişte tedbirler alınmasına rağmen yeterli olmamıştır. Anlatmış olduğunuz tüm bu 20 yıllık AK Parti iktidarı içerisinde yaşanan olayların sonucunda gelinen nokta toplumun AK Parti'ye olan bakışında ekonomik anlamda kaygıların artmasına hükümete olan güvenin azalmasına sorgulanmasına neden olmuştur. 2023 ve 2024 Seçimlerinin sonucu olarak halk refah ve bolluk içerisinde yaşamak isterken elindeki parası pul olmuş alım gücü düşmüş emekli açlık sınırının altında kalmış geçinemez olmuş kira maliyetlerindeki artış benzin fiyatlarındaki yükseliş, Konut satışlarındaki faizlerin yüksek olması satışların düşmesine ve konut rezervlerinin artarak satışların azalmasına inşaat maliyetlerinin yükselmesine neden olmuştur. Özellikle inşaat sektörünün gıda sektörünün ve otomotiv sektörünün 2019 ile 2022 yıllar arasında yaşanan pandemi nedeniyle ülke ekonomilerinin kapanması taleplerin artmasına rağmen üretimin azalmasından dolayı ekonomilerinin daralmasına küçülmesine neden olmuştur. Ülke insanı bu süreç içerisinde enflasyona yenik düşmüş ekonomik kaygılar artmış alım gücü azalmış faizlerin ve dövizin artması ile beraber geçim sıkıntısı hat safhaya gelmiş stokçuluk ve karaborsa artmıştır. Pandeminin sonrasında 2023 14 Haziran seçimleri ve 2024 31 Mart seçimleri sürecinde siyasi anlamda alınan kararlar yapılan ittifaklar özellikle 14 Haziran seçimindeki Millet İttifakı olarak,  CHP, Saadet Partisi Gelecek ve Deva Partisi İyi Partisi arasında ve Cumhur İttifakı olarak ’ta AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi arasında İttifaklarla yapılan bir seçim sürecinin yaşanmasına İttifakların gündemde olduğu bir dönemin yaşanmasına neden olmuştur. İttifakların gölgesinde Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi yaşanırken, Millet 2023 seçimlerinde tekrar AK Parti iktidarına görevi vermiş cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı seçmiştir. 14 Haziran 2023 Seçimleri CHP Adayı Kemal Kılıçdaroğluyla Ak Parti Adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçmişken, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının Kongrede Özgür Özelin, kemal Kılıçdaroğlunu yenerek Genel Başkan olmasıyla siyasette yeni bir sayfa açılmış oldu ve Ana Muhalefet Partisiyle İktidar Partisi arasındaki siyaset rekabetçi yenilikçi çekişmeli yeni olaylara ve sonuçlara neden oldu ve 2024 seçim sonuçları için, 14 Haziran seçimleri ile beraber 31 Mart seçimleri arasında makasın daha da açılacağını seçim öncesinde hissettirmeye ve gelir dağılmanın arasındaki uçurumun artması nedeniyle vatandaş 2002 yılından 2023 yılına kadar AK Parti iktidarına göstermiş olduğu teveccüh ve desteği gözden geçireceğinin sinyallerini vermeye başlamıştı. 14 Haziran 2023 Genel Seçimlerinde, önceki seçimlerde olduğu gibi ülkenin genelinde sürekli olarak birinci gelen AK Parti iktidarını 31 Mart Yerel seçimde ikinci sıraya düşürmüş ve bunun en önemli gerekçesi olarak artan Fiyatlar, faiz politikası yüksek enflasyon maliyeti altında emekli maaşlarının yetersizliği asgari ücrette senede bir kere zam yapılma kararı toplumun ve insanların 3 harfli Marketlere Devletin gücüne rağmen Ezdirilmesi ve kurumlardaki kontrolsüzlük denetimsizlik uygulamalardaki usulsüzlük liyakate önem verilmemesi her ne kadar hükümetin tasarruf tedbirleri olarak açıklamış olduğu kararları genelgeyle tüm kurumlara göndermiş olmasına rağmen kendisinin yeterli şekilde özellikle bakanlıklarının bu genelgeye riayet etmemesi yüksek harcamalar lüks tüketim özellikle Devlet İtibarlı Duruştan Tasarruf yapılamaz anlayışı vatandaşın iktidara ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan güvenini sarsmış ve gözden geçirilmesine neden olmuştur. 2002 ve 2024 Yılları arasındaki süreçte Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ana muhalefet partisi ve diğer partilere karşı hiçbir taviz vermemesine rağmen almış olduğu kararları sonuna kadar uygulayarak uzlaşı tavrından ziyade kendi programını uygulaması sürekli olarak kamuoyunda medyada mecliste kulislerde televizyonlarda oturumlarda gündeme gelmişken, Son dönemde 31 Mart 2024 seçimleri sonrasında AK Parti'nin seçimden 2.Parti olarak çıkması nedeniyle yaptıklarımızı yapamadıklarımızı gözden geçirerek çok ciddi analizler yaparak vatandaşımıza karşı eksiklerimizi tespit ederek ne yapılması gerektiğinin raporlarını hazırlatarak yolumuza devam edeceğiz açıklamalarında bulundu. Recep Tayyip Erdoğan son gelişmelerle birlikte özellikle Anayasa değişikliğini gündeme getirmesi bu süreçlerde Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel de seçimden sonra erken seçimi ima eden gündeme getiren açıklamaları yazımızda belirttiğimiz diğer sebepler ve nedenlerden dolayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile AK Parti Genel merkezinde yapmış olduğu özel görüşme basına kapalı olan bu özel görüşmede neler konuşuldu ve bu karara almasındaki neden ve sebeplerin neler olduğunu her ne kadar kamuoyunda bazı konular konuşulup bilinse de iktidar ve Ana muhalefet partisi arasında uzlaşı bir siyaset yapılarak daha güçlü bir meclis görüntüsü çizilmeye çalışılması akıllara Anayasa değişikliği ile alakalı ilk 4 maddenin kaldırılması konusunda bir durum söz konusu olup olmadığı akıllara gelmiyor değil. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Özgür Özel ile bu görüşme talebinin Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından talep edilmesi ve bu görüşmenin külliyede değil AK Parti Genel merkezinde yapılması bürokratlar arasında değil de daha çok siyasetçiler arasında görüşülmüş olması alınacak siyasi kararların neler olduğu konusunda kamuoyunda merak uyandırmaktadır. Önemli konu başlıklar altında yatan İsrail Filistin meselesi ve Gazze’de yaşanan katliam, Amerika'nın İsrail’e ve Netanyahu’ya karşı tutumu, Antisemitizm ile alakalı dış politikalarda yaşanan olaylar Öğrenci olayları, Dış politikada alınan kararlar ve ekonomik anlamda İpek yolu güzergahının farklı yere kaydırılması, 26 aydan fazla olan Rusya Ukrayna Savaşı'nın devam ediyor olması, Avrupa birliğindeki yaşanan ekonomik daralmalar göçmen sorunları, Ülkede zaman zaman gündeme gelen birleşmiş milletlerin adıyla dünya Bankası’ndan geleceği söylenen Krediler ve bu kredilerinin %50'sinin göçmenlere kullanılması şartı göçmen sorununun çözülmesinden ziyade daha çok topluma dayatılıp gönderilmesine değilde Entegre edilmesine karar verilmiş gibi gözükmekte. 14 yıldır Suriye’deki savaş bahane edilerek Türkiye’nin bu göç karşısında geçit yeri değilde göç deposu haline getirilmesi ve Avrupa’nın bu konuda set koyarak Türkiye'yi daha doğrusu toplumu ve milleti bu zorunlu misafirliğe zorlayarak Entegre edilmeleri için süreci uzatmaya çalışılması, Ülkenin her geçen gün demokratik yapısını değişmesine ve toplumun hasiyetleri üzerinden hem ekonomik hem sosyolojik hemde toplumsal bir çıkmaza ve ülke ekonomisini zora sokacak nüfus artışı bakımında doğurganlığı %5.6 olan Suriyeli göçmenler karşısında Türk tolumunum doğurganlık oranının %1.6 ya kadar düşüşünden dolayı demografik yapının bozulması ve ülkenin ulusal yapısını tehlikeye düşürecek bir duruma doğru götüreceği kaçınılmaz gözükmektedir. Suriyeli göçmen meselesi ve toprak satışı konusunda ülkenin cari açığı kapatma düşüncesi ve garabetine düşen zihniyet akıl ve iktisadi yaklaşım 10 Milyon İnsanı Entegre edebiliriz çılgınlığını düşünmeye çalışılıyor olduğunu gözlemlerken döviz getirilecek diye ülkenin topraklarının ve gayrimenkullerin satışının serbest bırakılması, hatta ve hatta çıkan yasa kanunla verilen desteklerle birlikte yurt dışındaki satış ofislerine Türkiye'deki  gayrimenkul satışının önünün açılması iktidar ve Ana muhalefet görüşmesinin ana maddelerinin ve konuşulanların neler olduğu konusunda bizlerde ciddi anlamda merak uyandırmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2028 seçimlerini de düşünerek yapılan bu görüşmeyi siyasi bir manevra olarak Özgür özel'in belki şimdiden Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olarak görüp motive etmesi taktiği ile yaklaşabiliyor olduğu varsayarak, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerini de Özgür özel'e rakip olmasının ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nden ilerleyen yıllarda daha aktif rol alarak cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı aday olarak çıkmalarının önünün alınması için şimdiden yapılabilecek bir takım siyasi manevraları olarak düşünülebilir diye akla gelmiyor değil.                                                                      Önümüzdeki 4 yıl ya da 5 yılı düşündüğümüzde hem Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde hem de yerel seçimlerde Ak parti 2024 seçimlerinde kaybetmiş oldu kalelerini tekrar alabilmek için bu gidişatın toparlanış sürecine geçmesi için gündemi Anayasa değişiklikleri, Ekonomik tedbirler alınacak kararlar ve uygulanacak reformlarla elini daha güçlü tutarak ve emekli maaşlarını iyileştirilmesi askeri ücrete yapılacak olan zamlar faizleri düşürülmeye çalışılması enflasyonu düşürülmeye çalışılması ile birlikte tekrardan eski günlerine dönme hayallerini yeşertmeye çalışıyor olduğu düşünülebilir. Ancak kamuoyunda ve medyada Tüm yazarlar ve gazetecilerin konuştuğu söylediği ve düşündüğü şu konular merak konusudur Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Özgür Özel uzun uzadıya AK Parti Genel merkezinde hangi konuları konuştular ve hangi konularda mutabık kaldılar da sonrasında Özgür Özel ikinci görüşmeyi mecliste Milliyetçi Hareket Partisi genel Başkanı Devlet Bahçeliyle yaptı ve tüm bu siyasi ortamda yaşanan baş döndürücü Trafik bundan sonraki siyasi birlikteliklerde ya da uzlaşı tavrında ya da iktidar ve Ana muhalefet ilişkilerinde hangi kararların  birlikte atılmasına ve  hareket edilmesine neden olacaktır. Yâda tüm bu görüşmelerin neticesinde Cumhuriyet Halk Partisi Ana muhalefet partisi olarak yapması gereken muhalefet görevini yapacak mıdır şu ana kadar ki duruş mecliste bundan sonraki süreçte Cumhuriyet Halk Partisi Ana Muhalefet partisi olarak ciddi bir muhalefet anlayışı ile süreci takip ederek gerek ekonomik olaylarda gerek siyasi kararlarda gerek yargılama alanındaki süreçlerde ve özellikle Sinan Ateş cinayeti hazırlanan eksik iddianame ve Ayhan Akbora meselesindeki suç örgütleriyle alakalı ilişkileri olan kişilerin deşifre edilmesi açısından konuların takibi açısından duruşu tavrı ne olacak bu süreç içerisindeki tavırlarının devam edilmesiyle beraber 31 Mart Seçimlerinden sonra Özgür Özel'in ve Cumhuriyet Halk Partisinin Kamuoyunda yükselişinin artmasına neden olduğuna ve Emeklinin ve dar kesimli insanları güvenini kazandığını göstermektedir. Son Olarak konuyu ele alırsak 2002 ve 2024 yıllarını düşünürsek Ak Partili İktidar ve Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Anlayışı ve tavrını dikkate aldığımızda 2024 Yılı 31 Mart Seçimlerinden sonraki yaklaşımı ile kıyaslarsak hiç alışık olmadığımız ancak özlem duyduğumuz uzlaşı siyasetinin ve anlayışının gündeme gelmesi İktidar ve Ana Muhalefet Partisi arasındaki gerginliğin kalkmasıyla bunu bir çok anlamda hissetmememiz örnek vermek gerekirse TOBB Genel Başkanı Rıfat Hisarcıklıoglu' nun Özgür Özeli Davet Edip kürsüde söz vermesi ve Özgür Özel'in ekonomik sıkıntılar ve Enflasyon maliyeti altında yapılan yeni vergileri eleştirmesinin TOBB Toplantısında kabul görüp alkışlanması aradaki diyaloğun artmış olduğunun bir kanıtı diyebiliriz herhalde. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı ve İktidar Partisi genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında hangi konuların konuşulduğu ya da  hangi kararlar alındığı ve karşılıklı olarak ne gibi diyaloglar geçtiği ve ne gibi konularda karşılıklı fikir birlikteliğine ve ayrılığına düşüldüğü netlik kazanmadı. Kamuoyuna yansıyan bazı başlıklar fulü olsa ‘da Türk siyasi tarihin ‘de olumlu geçen bir diyalog ve uzlaşı siyasi anlamında bir kazanım olsa da ikili neleri gündemine aldı o bizde maalesef fulü ve düşündürücü. İkili arasındaki yapılan görüşmeden dolayı kamuoyu bahsettiğimiz tüm konu başlıklarla alakalı ciddi anlamda beklenti içindedir. Bu beklentilerin karşılanıp karşılamayacağını zaman içerisinde göreceğiz Zaman her şeyin ilacıdır. Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu, Bakalım AK parti hükümeti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında hangi konular konuşulmuştur ve ilerleyen süreçte siyaset nelere sahne olacak bizlere neleri gösterecektir. Ne diyelim, Eyvah Siyasetçiler Çıldırmış Olmalı vesselam...  
Ekleme Tarihi: 25 Mayıs 2024 - Cumartesi
İlker KARATAŞ

EKONOMİK ANLAMDA SİYASİ UZLAŞI MANEVRASI VE GELECEK KAYGILAR!

Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi Nerden Nereye ve Ne Oldu’ da siyasette bir anda uzlaşı siyaseti baş gösterdi ve beraberinde ekonomideki gerileme ve zamlar gelecek kaygılarını arttırdı.

Ekonomik anlamda her geçen gün cari açığın artması iç borçlanma ile beraber düşük seviyede giden enflasyonun yükselmesine faiz politikalarıyla beraber ülke yatırımlarının cazip hale getirilmesi için faizlerin yükseltilmesi para piyasalarının paraya ulaşması konusunda talebin artmasına rağmen arzın azalması beraberinde enflasyon maliyeti altında kamunun tüm alanlarında zamların gelmesi ve enflasyon maliyetini karşılamak için denetimler neticesinde esnafın kendi içinde stoklarında bulunan ürünlerin artan maliyetler karşısında ek maliyetlerle beraber ek vergiler getirerek enflasyon maliyetini esnafa ve beraberinde halkın sırtına bindirerek halkın yaşam standardını ekonomik anlamda geçimini zorlaştırmaktadır.

Merkez Bankası'nın kur korumalı politikaları ile beraber zarar etmesi açığın kapanması için ihracatın rakamlarının yükseltilmeye çalışılması iç piyasada talebin artmasından dolayı gıda ve birçok konuda fiyatların artmasına zamların arka arkaya gelmesine özellikle döviz artışı ile beraber benzin elektrik doğalgaz birçok kalemde rakamların yüksek oranlarda artışı toplumu ekonomik anlamda zora sokmuştur. Vatandaş refah ve huzur içerisinde yaşamını sürdürme çabası içerisinde ciddi sıkıntılar yaşamıştır.

Bu sıkıntılar içerisinde 2023 ve 2024 seçimlerinin sonuçlarına baktığımızda emekli maaşı zamlarının enflasyon altında kalması asgari ücret artışlarının daha öncesinde kararlaştırıldığı gibi senede iki defa yapılması gerekirken bir defaya düşürülmesi paranın alım gücünün düşmesi ile beraber maliyetlerin yükselmesi ev sahibi kiracı ilişkilerinde konut fiyatlarının yükselişi ve %25 lik zam oranın Temmuzda bitecek olmasıyla toplumda ev sahibi kiracı ilişkilerinin ciddi anlamda sorun teşkil ederek bu sorunun derinleşmesine neden olacaktır ve geçmişte tedbirler alınmasına rağmen yeterli olmamıştır. Anlatmış olduğunuz tüm bu 20 yıllık AK Parti iktidarı içerisinde yaşanan olayların sonucunda gelinen nokta toplumun AK Parti'ye olan bakışında ekonomik anlamda kaygıların artmasına hükümete olan güvenin azalmasına sorgulanmasına neden olmuştur.

2023 ve 2024 Seçimlerinin sonucu olarak halk refah ve bolluk içerisinde yaşamak isterken elindeki parası pul olmuş alım gücü düşmüş emekli açlık sınırının altında kalmış geçinemez olmuş kira maliyetlerindeki artış benzin fiyatlarındaki yükseliş, Konut satışlarındaki faizlerin yüksek olması satışların düşmesine ve konut rezervlerinin artarak satışların azalmasına inşaat maliyetlerinin yükselmesine neden olmuştur. Özellikle inşaat sektörünün gıda sektörünün ve otomotiv sektörünün 2019 ile 2022 yıllar arasında yaşanan pandemi nedeniyle ülke ekonomilerinin kapanması taleplerin artmasına rağmen üretimin azalmasından dolayı ekonomilerinin daralmasına küçülmesine neden olmuştur. Ülke insanı bu süreç içerisinde enflasyona yenik düşmüş ekonomik kaygılar artmış alım gücü azalmış faizlerin ve dövizin artması ile beraber geçim sıkıntısı hat safhaya gelmiş stokçuluk ve karaborsa artmıştır.

Pandeminin sonrasında 2023 14 Haziran seçimleri ve 2024 31 Mart seçimleri sürecinde siyasi anlamda alınan kararlar yapılan ittifaklar özellikle 14 Haziran seçimindeki Millet İttifakı olarak,  CHP, Saadet Partisi Gelecek ve Deva Partisi İyi Partisi arasında ve Cumhur İttifakı olarak ’ta AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi arasında İttifaklarla yapılan bir seçim sürecinin yaşanmasına İttifakların gündemde olduğu bir dönemin yaşanmasına neden olmuştur. İttifakların gölgesinde Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi yaşanırken, Millet 2023 seçimlerinde tekrar AK Parti iktidarına görevi vermiş cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı seçmiştir.

14 Haziran 2023 Seçimleri CHP Adayı Kemal Kılıçdaroğluyla Ak Parti Adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçmişken, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının Kongrede Özgür Özelin, kemal Kılıçdaroğlunu yenerek Genel Başkan olmasıyla siyasette yeni bir sayfa açılmış oldu ve Ana Muhalefet Partisiyle İktidar Partisi arasındaki siyaset rekabetçi yenilikçi çekişmeli yeni olaylara ve sonuçlara neden oldu ve 2024 seçim sonuçları için, 14 Haziran seçimleri ile beraber 31 Mart seçimleri arasında makasın daha da açılacağını seçim öncesinde hissettirmeye ve gelir dağılmanın arasındaki uçurumun artması nedeniyle vatandaş 2002 yılından 2023 yılına kadar AK Parti iktidarına göstermiş olduğu teveccüh ve desteği gözden geçireceğinin sinyallerini vermeye başlamıştı.

14 Haziran 2023 Genel Seçimlerinde, önceki seçimlerde olduğu gibi ülkenin genelinde sürekli olarak birinci gelen AK Parti iktidarını 31 Mart Yerel seçimde ikinci sıraya düşürmüş ve bunun en önemli gerekçesi olarak artan Fiyatlar, faiz politikası yüksek enflasyon maliyeti altında emekli maaşlarının yetersizliği asgari ücrette senede bir kere zam yapılma kararı toplumun ve insanların 3 harfli Marketlere Devletin gücüne rağmen Ezdirilmesi ve kurumlardaki kontrolsüzlük denetimsizlik uygulamalardaki usulsüzlük liyakate önem verilmemesi her ne kadar hükümetin tasarruf tedbirleri olarak açıklamış olduğu kararları genelgeyle tüm kurumlara göndermiş olmasına rağmen kendisinin yeterli şekilde özellikle bakanlıklarının bu genelgeye riayet etmemesi yüksek harcamalar lüks tüketim özellikle Devlet İtibarlı Duruştan Tasarruf yapılamaz anlayışı vatandaşın iktidara ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan güvenini sarsmış ve gözden geçirilmesine neden olmuştur.

2002 ve 2024 Yılları arasındaki süreçte Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ana muhalefet partisi ve diğer partilere karşı hiçbir taviz vermemesine rağmen almış olduğu kararları sonuna kadar uygulayarak uzlaşı tavrından ziyade kendi programını uygulaması sürekli olarak kamuoyunda medyada mecliste kulislerde televizyonlarda oturumlarda gündeme gelmişken, Son dönemde 31 Mart 2024 seçimleri sonrasında AK Parti'nin seçimden 2.Parti olarak çıkması nedeniyle yaptıklarımızı yapamadıklarımızı gözden geçirerek çok ciddi analizler yaparak vatandaşımıza karşı eksiklerimizi tespit ederek ne yapılması gerektiğinin raporlarını hazırlatarak yolumuza devam edeceğiz açıklamalarında bulundu.

Recep Tayyip Erdoğan son gelişmelerle birlikte özellikle Anayasa değişikliğini gündeme getirmesi bu süreçlerde Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel de seçimden sonra erken seçimi ima eden gündeme getiren açıklamaları yazımızda belirttiğimiz diğer sebepler ve nedenlerden dolayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile AK Parti Genel merkezinde yapmış olduğu özel görüşme basına kapalı olan bu özel görüşmede neler konuşuldu ve bu karara almasındaki neden ve sebeplerin neler olduğunu her ne kadar kamuoyunda bazı konular konuşulup bilinse de iktidar ve Ana muhalefet partisi arasında uzlaşı bir siyaset yapılarak daha güçlü bir meclis görüntüsü çizilmeye çalışılması akıllara Anayasa değişikliği ile alakalı ilk 4 maddenin kaldırılması konusunda bir durum söz konusu olup olmadığı akıllara gelmiyor değil.

Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Özgür Özel ile bu görüşme talebinin Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından talep edilmesi ve bu görüşmenin külliyede değil AK Parti Genel merkezinde yapılması bürokratlar arasında değil de daha çok siyasetçiler arasında görüşülmüş olması alınacak siyasi kararların neler olduğu konusunda kamuoyunda merak uyandırmaktadır. Önemli konu başlıklar altında yatan İsrail Filistin meselesi ve Gazze’de yaşanan katliam, Amerika'nın İsrail’e ve Netanyahu’ya karşı tutumu, Antisemitizm ile alakalı dış politikalarda yaşanan olaylar Öğrenci olayları, Dış politikada alınan kararlar ve ekonomik anlamda İpek yolu güzergahının farklı yere kaydırılması, 26 aydan fazla olan Rusya Ukrayna Savaşı'nın devam ediyor olması, Avrupa birliğindeki yaşanan ekonomik daralmalar göçmen sorunları, Ülkede zaman zaman gündeme gelen birleşmiş milletlerin adıyla dünya Bankası’ndan geleceği söylenen Krediler ve bu kredilerinin %50'sinin göçmenlere kullanılması şartı göçmen sorununun çözülmesinden ziyade daha çok topluma dayatılıp gönderilmesine değilde Entegre edilmesine karar verilmiş gibi gözükmekte. 14 yıldır Suriye’deki savaş bahane edilerek Türkiye’nin bu göç karşısında geçit yeri değilde göç deposu haline getirilmesi ve Avrupa’nın bu konuda set koyarak Türkiye'yi daha doğrusu toplumu ve milleti bu zorunlu misafirliğe zorlayarak Entegre edilmeleri için süreci uzatmaya çalışılması, Ülkenin her geçen gün demokratik yapısını değişmesine ve toplumun hasiyetleri üzerinden hem ekonomik hem sosyolojik hemde toplumsal bir çıkmaza ve ülke ekonomisini zora sokacak nüfus artışı bakımında doğurganlığı %5.6 olan Suriyeli göçmenler karşısında Türk tolumunum doğurganlık oranının %1.6 ya kadar düşüşünden dolayı demografik yapının bozulması ve ülkenin ulusal yapısını tehlikeye düşürecek bir duruma doğru götüreceği kaçınılmaz gözükmektedir.

Suriyeli göçmen meselesi ve toprak satışı konusunda ülkenin cari açığı kapatma düşüncesi ve garabetine düşen zihniyet akıl ve iktisadi yaklaşım 10 Milyon İnsanı Entegre edebiliriz çılgınlığını düşünmeye çalışılıyor olduğunu gözlemlerken döviz getirilecek diye ülkenin topraklarının ve gayrimenkullerin satışının serbest bırakılması, hatta ve hatta çıkan yasa kanunla verilen desteklerle birlikte yurt dışındaki satış ofislerine Türkiye'deki  gayrimenkul satışının önünün açılması iktidar ve Ana muhalefet görüşmesinin ana maddelerinin ve konuşulanların neler olduğu konusunda bizlerde ciddi anlamda merak uyandırmaktadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2028 seçimlerini de düşünerek yapılan bu görüşmeyi siyasi bir manevra olarak Özgür özel'in belki şimdiden Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olarak görüp motive etmesi taktiği ile yaklaşabiliyor olduğu varsayarak, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerini de Özgür özel'e rakip olmasının ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nden ilerleyen yıllarda daha aktif rol alarak cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı aday olarak çıkmalarının önünün alınması için şimdiden yapılabilecek bir takım siyasi manevraları olarak düşünülebilir diye akla gelmiyor değil.                                                                     

Önümüzdeki 4 yıl ya da 5 yılı düşündüğümüzde hem Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde hem de yerel seçimlerde Ak parti 2024 seçimlerinde kaybetmiş oldu kalelerini tekrar alabilmek için bu gidişatın toparlanış sürecine geçmesi için gündemi Anayasa değişiklikleri, Ekonomik tedbirler alınacak kararlar ve uygulanacak reformlarla elini daha güçlü tutarak ve emekli maaşlarını iyileştirilmesi askeri ücrete yapılacak olan zamlar faizleri düşürülmeye çalışılması enflasyonu düşürülmeye çalışılması ile birlikte tekrardan eski günlerine dönme hayallerini yeşertmeye çalışıyor olduğu düşünülebilir.

Ancak kamuoyunda ve medyada Tüm yazarlar ve gazetecilerin konuştuğu söylediği ve düşündüğü şu konular merak konusudur Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Özgür Özel uzun uzadıya AK Parti Genel merkezinde hangi konuları konuştular ve hangi konularda mutabık kaldılar da sonrasında Özgür Özel ikinci görüşmeyi mecliste Milliyetçi Hareket Partisi genel Başkanı Devlet Bahçeliyle yaptı ve tüm bu siyasi ortamda yaşanan baş döndürücü Trafik bundan sonraki siyasi birlikteliklerde ya da uzlaşı tavrında ya da iktidar ve Ana muhalefet ilişkilerinde hangi kararların  birlikte atılmasına ve  hareket edilmesine neden olacaktır.

Yâda tüm bu görüşmelerin neticesinde Cumhuriyet Halk Partisi Ana muhalefet partisi olarak yapması gereken muhalefet görevini yapacak mıdır şu ana kadar ki duruş mecliste bundan sonraki süreçte Cumhuriyet Halk Partisi Ana Muhalefet partisi olarak ciddi bir muhalefet anlayışı ile süreci takip ederek gerek ekonomik olaylarda gerek siyasi kararlarda gerek yargılama alanındaki süreçlerde ve özellikle Sinan Ateş cinayeti hazırlanan eksik iddianame ve Ayhan Akbora meselesindeki suç örgütleriyle alakalı ilişkileri olan kişilerin deşifre edilmesi açısından konuların takibi açısından duruşu tavrı ne olacak bu süreç içerisindeki tavırlarının devam edilmesiyle beraber 31 Mart Seçimlerinden sonra Özgür Özel'in ve Cumhuriyet Halk Partisinin Kamuoyunda yükselişinin artmasına neden olduğuna ve Emeklinin ve dar kesimli insanları güvenini kazandığını göstermektedir.

Son Olarak konuyu ele alırsak 2002 ve 2024 yıllarını düşünürsek Ak Partili İktidar ve Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Anlayışı ve tavrını dikkate aldığımızda 2024 Yılı 31 Mart Seçimlerinden sonraki yaklaşımı ile kıyaslarsak hiç alışık olmadığımız ancak özlem duyduğumuz uzlaşı siyasetinin ve anlayışının gündeme gelmesi İktidar ve Ana Muhalefet Partisi arasındaki gerginliğin kalkmasıyla bunu bir çok anlamda hissetmememiz örnek vermek gerekirse TOBB Genel Başkanı Rıfat Hisarcıklıoglu' nun Özgür Özeli Davet Edip kürsüde söz vermesi ve Özgür Özel'in ekonomik sıkıntılar ve Enflasyon maliyeti altında yapılan yeni vergileri eleştirmesinin TOBB Toplantısında kabul görüp alkışlanması aradaki diyaloğun artmış olduğunun bir kanıtı diyebiliriz herhalde.

Ancak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı ve İktidar Partisi genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında hangi konuların konuşulduğu ya da  hangi kararlar alındığı ve karşılıklı olarak ne gibi diyaloglar geçtiği ve ne gibi konularda karşılıklı fikir birlikteliğine ve ayrılığına düşüldüğü netlik kazanmadı. Kamuoyuna yansıyan bazı başlıklar fulü olsa ‘da Türk siyasi tarihin ‘de olumlu geçen bir diyalog ve uzlaşı siyasi anlamında bir kazanım olsa da ikili neleri gündemine aldı o bizde maalesef fulü ve düşündürücü.

İkili arasındaki yapılan görüşmeden dolayı kamuoyu bahsettiğimiz tüm konu başlıklarla alakalı ciddi anlamda beklenti içindedir. Bu beklentilerin karşılanıp karşılamayacağını zaman içerisinde göreceğiz Zaman her şeyin ilacıdır. Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu, Bakalım AK parti hükümeti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında hangi konular konuşulmuştur ve ilerleyen süreçte siyaset nelere sahne olacak bizlere neleri gösterecektir.

Ne diyelim, Eyvah Siyasetçiler Çıldırmış Olmalı vesselam...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yuzyilgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.