E. Vali Murat Yıldırım
Köşe Yazarı
E. Vali Murat Yıldırım
 

ANA DOLU-ANADOLU

Anadolunun bağrından çıkan, şahsen doğduğumuz günden beri, üzerinde hür ve bağımsız olarak yaşadığımız bu toprakların ve kaderimiz olan güzel coğrafyamızın, nasıl ve ne şekildeANADOLU olduğuna ait onlarca efsane ve rivayetlerden bir tanesini tekrar yazmaya karar verdik.Malum,atalar * tekrar da fayda vardır* demişler. Başkent Ankara’mızın Kızılcahamam İlçesi Taşlıca Köyü sakinleri; ANADOLU efsanesinin kendi köy topraklarında doğduğunu kabul ederler. Rivayete göre: Sıcak bir yaz günü, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat, ordusuyla Taşlıca Köyünün olduğu bölgede konaklar. Köy bir Erenler otağıdır.Eli silah tutan er kişiler gazalardadır.Köyde ise kadınlar, çocuklar ve yaşlılar bulunmaktadır.Koca orduyu ağırlamak fakir köylüler için hiçte kolay değildir.Herkesi bir büyük bir telaş sardığı sırada,Rum Bacılarından ” KIRMIZI EBE” sırtında yetim yavrusu ve elinde bir bakraç- helke ayranla gelir.Nurani yüzlü, cefakar, vefakar kadının kocası,gazaların birinde şehid düşmüştür. Kadıncağız sırtındaki oğlu Oruç’ a babasının gaza arkadaşlarını göstermek ve de birkaç askeri ayran ikram ederek serinletmek için gelir.Meşe ağaçlarının arasındaki küçük bir taş oluğa,bakracındaki bütün ayranı Besmeleyle boşaltır.” Buyrun için evladlarım” der.Bir bakraç ayran öyle bereketlidir ki,koca ordunun bütün askerlerine yeter.Gazi askerler ayranı Besmeleyle içip, mataralarını doldururken Kırmızı Ebe:Doldurun Gazilerim Doldurun Yavrularım dedikçe askerler: ANA DOLU-ANA DOLU- derler.Denilir ki işte o günden sonra bu bastığımız topraklara * ANADOLU* denilmiştir. Yaşanan bu olay anlatılınca, sultan bu kutlu anayı hürmetle huzuruna davet eder.Onun nurani yüzünden dökülen vakar ve mahcubiyete hayran olur.Karşısındaki hatunun sıradan biri olmadığını anlar.”Dile benden ne dilersen ANA ” der.- ” Sağlığını dilerim sultanım.Allah c.c. sizi başımızdan eksik etmesin” diye karşılık verir. Bu soylu cevab karşısında, iyice duygulanan sultan teklifinde ısrarcı olunca: ” Sultanım,şu kucağımdaki yetim yavrum Oruç için duanızı dilerim. Büyüdüğünde babası gibi ER olsun ve gazalara gitsin.” der. Dikkat edersek kutlu Ana,dünyalık, mal ve mülk istemiyor sultandan.Sadece dua istiyor.Sultan da” Bu topraklar,sana ve oğluna yurtluk,ocaklık ola,buraya atlılar,vergi tahsildarları uğramaya” diye ferman buyuruyor ve Kırmızı Ebe Hatun’ a birde berat verir. Selçuklu’dan sonra, Osmanlı döneminde de Cumhuriyete kadar Taşlıca Köyüne vergi memurları uğramaz.Peki oğlu ne yapmış derseniz? Oruç Gazi rivayete göre, 90 yaşına kadar gazalarda bulunmuş ve sonunda oda babası gibi şehid düşmüş.Türbesi yada makamı köyün alt başındadır. Anası Kırmızı Ebe’ nin türbeside köyün üst başındadır.Kısacası dostlar, ana- oğul beklerlermiş Taşlıca Köyünü. İşte, üzerinde yaşadığımız bu mübarek toprakların, 85 milyon T.C. vatandaşlarına nasıl bir EBEDİ YURT- VATAN olduğunu en güzel bir şekilde ders vererek anlatan hikayelerden bir tanesi olan bu efsaneyi her okuduğumda, bir Anadolu İnsanı olarak duygulanır ve Yaradanımıza şükrederim..
Ekleme Tarihi: 14 Aralık 2024 - Cumartesi
E. Vali Murat Yıldırım

ANA DOLU-ANADOLU

Anadolunun bağrından çıkan, şahsen doğduğumuz günden beri, üzerinde hür ve bağımsız olarak yaşadığımız bu toprakların ve kaderimiz olan güzel coğrafyamızın, nasıl ve ne şekildeANADOLU olduğuna ait onlarca efsane ve rivayetlerden bir tanesini tekrar yazmaya karar verdik.Malum,atalar * tekrar da fayda vardır* demişler.
Başkent Ankara’mızın Kızılcahamam İlçesi Taşlıca Köyü sakinleri; ANADOLU efsanesinin kendi köy topraklarında doğduğunu kabul ederler.
Rivayete göre: Sıcak bir yaz günü, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat, ordusuyla Taşlıca Köyünün olduğu bölgede konaklar. Köy bir Erenler otağıdır.Eli silah tutan er kişiler gazalardadır.Köyde ise kadınlar, çocuklar ve yaşlılar bulunmaktadır.Koca orduyu ağırlamak fakir köylüler için hiçte kolay değildir.Herkesi bir büyük bir telaş sardığı sırada,Rum Bacılarından ” KIRMIZI EBE” sırtında yetim yavrusu ve elinde bir bakraç- helke ayranla gelir.Nurani yüzlü, cefakar, vefakar kadının kocası,gazaların birinde şehid düşmüştür.

Kadıncağız sırtındaki oğlu Oruç’ a babasının gaza arkadaşlarını göstermek ve de birkaç askeri ayran ikram ederek serinletmek için gelir.Meşe ağaçlarının arasındaki küçük bir taş oluğa,bakracındaki bütün ayranı Besmeleyle boşaltır.” Buyrun için evladlarım” der.Bir bakraç ayran öyle bereketlidir ki,koca ordunun bütün askerlerine yeter.Gazi askerler ayranı Besmeleyle içip, mataralarını doldururken Kırmızı Ebe:Doldurun Gazilerim Doldurun Yavrularım dedikçe askerler: ANA DOLU-ANA DOLU- derler.Denilir ki işte o günden sonra bu bastığımız topraklara * ANADOLU* denilmiştir. Yaşanan bu olay anlatılınca, sultan bu kutlu anayı hürmetle huzuruna davet eder.Onun nurani yüzünden dökülen vakar ve mahcubiyete hayran olur.Karşısındaki hatunun sıradan biri olmadığını anlar.”Dile benden ne dilersen ANA ” der.- ” Sağlığını dilerim sultanım.Allah c.c. sizi başımızdan eksik etmesin” diye karşılık verir.
Bu soylu cevab karşısında, iyice duygulanan sultan teklifinde ısrarcı olunca: ” Sultanım,şu kucağımdaki yetim yavrum Oruç için duanızı dilerim.
Büyüdüğünde babası gibi ER olsun ve gazalara gitsin.” der. Dikkat edersek kutlu Ana,dünyalık, mal ve mülk istemiyor sultandan.Sadece dua istiyor.Sultan da” Bu topraklar,sana ve oğluna yurtluk,ocaklık ola,buraya atlılar,vergi tahsildarları uğramaya” diye ferman buyuruyor ve Kırmızı Ebe Hatun’ a birde berat verir. Selçuklu’dan sonra, Osmanlı döneminde de Cumhuriyete kadar Taşlıca Köyüne vergi memurları uğramaz.Peki oğlu ne yapmış derseniz? Oruç Gazi rivayete göre, 90 yaşına kadar gazalarda bulunmuş ve sonunda oda babası gibi şehid düşmüş.Türbesi yada makamı köyün alt başındadır.

Anası Kırmızı Ebe’ nin türbeside köyün üst başındadır.Kısacası dostlar, ana- oğul beklerlermiş Taşlıca Köyünü. İşte, üzerinde yaşadığımız bu mübarek toprakların, 85 milyon T.C. vatandaşlarına nasıl bir EBEDİ YURT- VATAN olduğunu en güzel bir şekilde ders vererek anlatan hikayelerden bir tanesi olan bu efsaneyi her okuduğumda, bir Anadolu İnsanı olarak duygulanır ve Yaradanımıza şükrederim..

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.