Türkiye'deki ekonomik sınıflar üç ana gruba ayrılır: Düşük orta ve yüksek gelirliler.
Düşük Gelirliler sınıfı temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan kişilerden oluşurken, Orta Sınıf düzenli bir gelişime sahip ve yaşam standartlarını sürdürebilen kişileri kapsar.
Yüksek Gelirli Sınıf ise genellikle daha fazla ekonomik kaynak ve fırsata sahiptir.
Enflasyondan en fazla etkilenenler düşük ve orta gelirlilerdir.
Yüksek gelirliler genelde aldıkları profesyonel destekle yüksek enflasyon dönemlerinde varlıklarını koruyabilmektedirler.
Oysaki düşük ve orta gelirli vatandaşlarımızın zorluklarla elde ettikleri birikimleri artmış enflasyon karşısında eriyip gitmektedir.
Dolayısıyla toplumda orta sınıfın aşağıya değil daha da yukarıya gidebileceği bir sistemin kurulması şarttır ve geleceğimiz açısından da önemlidir.
Devlet küçük yatırımcıya destek vermelidir.
Küçük yatırımcı büyük sermayelere sahip olmayan bireysel olarak girişim yapan ve zorluklarla biriktirdiği parasıyla yatırım yapmaya çalışan kişilerdir.
Küçük yatırımcılar az da olsa alt ve genelde orta sınıftan oluşur.
Orta sınıf ekonomik olarak ne zengin ne de yoksul olan, genellikle sabit bir gelire sahip, eğitim düzeyi orta veya yüksek olan bireyler ve ailelerden oluşan bir sosyal sınıftır.
Bu grup genellikle meslek sahibi düzenli, bir işte çalışan ve yaşam standartlarını sürdürme kapasitesine sahip kişileri içerir.
Orta sınıf ekonomik büyümenin motoru olarak görülür ve toplumun istikrarında önemli bir rol oynar.
Orta sınıf binbir güçlükle biriktirdiği birikimlerini iyi bir şekilde değerlendirmelidir ki bu sınıf daha da kuvvetlensin.
Küçük yatırımcıya neler yapılabilir?
- Eğitim ve Bilinçlendirme:
Sadece ülkemizde değil dünyada da büyük fonlar kendi yatırımları ve çıkarları doğrultusunda halkı yönlendirmeye çalışmaktadırlar.
Bu konuda Devlet elindeki bankalar aracılığıyla yatırımcıların finansal okul yazarlığını arttırmak için mesajlar, uyarılar ve söylemler geliştirebilir.
- Danışmanlık:
Devlet, elinde bulundurduğu Ziraat Bankası, Halkbank ve VakıfBank’la, ülkenin en ücra köşelerindeki şubeleri aracılığıyla küçük yatırımcıya ulaşarak yatırım danışmanlığı sağlamalıdır.
Böylece küçük yatırımcıların bilinçli karar almasına yardımcı olunabilir.
Maalesef bankasındaki fonları dahi bilmeyen banka elemanları var. Bu bankalarımızdaki müşteri temsilcilerinin de iyi eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekir.
- Yatırım Seçenekleri:
Küçük yatırımcılar için uygun maliyetli ve düşük riskli yatırım fonları geliştirilip çeşitlendirilerek onların enflasyondan korunmasına yardımcı olunmalıdır.
- Banka Hassasiyeti Olanlara Yatırım:
Faiz hassasiyeti olan vatandaşlarımız için katılım bankacılığı ve fonları daha da geliştirilerek sunulmalıdır.
Yine de hassasiyet gösterip elde ettikleri gelirleri harcamak istemeyen küçük yatırımcıların elde ettikleri kazançlar bankadaki hesaplarından, ödeyecekleri her türlü vergide kullanabilmenin bir formülü geliştirilmelidir.
Böylece devlet bankalarından aldığı gelirler yine devlete vererek borçlar ödenebilir.
- Mali Teşvikler:
Küçük yatırımcıya elde edeceği bu kazançlardan vergi indirimleri sağlanmalıdır.
Daha düşük faizli krediler alabilmelidir.
İsteyen vatandaşlarımıza da bu kredi faizleri, yatırım kazançlarından mahsup edilmelidir.
Banka ile ilgili işlemlerde kendilerine kolaylıklar sağlanmalıdır.
- Kolay Erişim:
Küçük yatırımcının yatırım araçlarına erişimini kolaylaştıracak basit platformlar geliştirilmelidir.
Tüm yukarıda belirtilen bu yollar küçük yatırımcıların ekonomik hayata daha aktif katılımını sağlarken, aynı zamanda finansal sistemin genel sağlığını da güçlendirecektir.
Ayrıca küçük yatırımcıların kuvvetlenmesi ekonomik büyümeyi destekleyerek istihdamı arttıracak ve piyasa likiditesini güçlendirecektir.
Orta sınıf, toplumda bir denge unsuru olarak rol oynar. Gelir eşitsizliğinin azalması sosyal huzuru arttırır ve toplumsal çatışmaları önler.
Orta sınıfın güçlü olduğu toplumlarda girişimcilik ve küçük işletmeler daha fazla gelişir. Bu da yeni iş fırsatlarının yaratılmasına katkı sunar.
Devlet, düşük gelirli vatandaşlarını desteklerken, genelde orta sınıfı oluşturan küçük yatırımcılara da katkı sunarak hem daha iyi bir demokrasiye hem de sürdürülebilir ekonomik istikrara ulaşmış olacaktır.