Havaların soğumasıyla birlikte başta çocuklar olmak üzere tüm yaş gruplarında tonsillit (bademcik iltihabı), farenjit, sinüzit, bronşit ve zatürre gibi enfeksiyonlarda artış oluşmuştur. Bu hastalıkların çoğu viral enfeksiyonlardır. Viral enfeksiyonlar arasında da son haftalarda en sık olarak halk arasında domuz gribi olarak bilinen İnfluenza A yaygın bir şekilde görülmeye başlamıştır. İnfluenza A öksürük, hapşırma gibi durumlarla saçılan solunum damlacıklarıyla bulaşmakta ve bu virüsler cansız yüzeylerde birkaç saat yaşayabilmektedir. Tokalaşmanın da önemli bir bulaşma sebebi olması nedeniyle el hijyeni çok önem arz etmektedir. Yapılan çalışmalarda ellerin iyi yıkanarak hijyenin sağlanmasıyla enfeksiyonların yüzde 50 oranında azaltılabileceği gösterilmiştir.  Virüsten kurtulmak için bol sıvı tüketimi önemlidir. Kronik hastalığı olanlar ve hamileler gibi risk grubundaki kişilere antiviral ilaçlar önerilebilir. Antibiyotikler rutin kullanılmamalı, bu ilaçlar ancak ek bakteriyel enfeksiyonlar gelişmişse faydalıdır.   Kronik kalp, böbrek ve kanser hastalarının yanı sıra yeni doğan, çocuk ve ileri yaştakiler risk grubunda bulunmakta olup; ek sorunlar gelişebilmektedir. Yeterli sıvı alınmaması, solunum yetersizliği, altta yatan hastalığın daha da kötüleşmesi bakteriyel pnömoni (zatürre) gibi diğer enfeksiyonların eklenmesi sonucu yoğun bakım ihtiyacı ortaya çıkar, hatta bu nedenle ölüm dahi görülebilir. Hasta kişilerin izolasyonu, standart enfeksiyon önlemlerin alınması, el yıkama, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnun kapatılması bu konuda alınabilecek önemli tedbirlerdir. Ayrıca her yıl Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği virüs tipleriyle oluşturulan grip aşılarının, grip mevsimi başlamadan riskli kişileri yapılması da önem teşkil eder. Ek kronik hastalıkları olanların bu hastalıkların kontrol altında tutulması, sigara içmemek, yeterli ve dengeli beslenme, kapalı ortamların sık havalandırılması gibi önlemler de gripten ve komplikasyonlarından korunmak için gereklidir.  Grip virüsü bulaşıcılığı yüksek bir enfeksiyon etkeni olup hastalığın yükünü kalabalık yaşam şekli, nüfus hareketleri, standart korunma yöntemlerinin ihmal edilmesi veya uyulmasına özen gösterilmemesi gibi durumlar oluşturmaktadır. Virüs devlete, topluma ve bireye önemli maddi, manevi yük getirebilmektedir. Virüs zaman zaman antijen değişikliği yapan özelliği dolayısıyla dünya çapında salgınlar yaparak; tehdit ve gündem oluşturabilmektedir.  Şu an ülkemizdeki mevsimsel grip vakaları olağan seyrini yapmaktadır. Domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünü artık mevsimsel grip kabul ediyoruz. Çünkü bu virüs gerek aşılarla gerek karşılaşmalarla insanlarda büyük ölçüde bağışıklık oluşturmuştur. Halkımızın panik yapmasına sebep bir durum söz konusu değildir. Tüm hijyen kurallarını yerine getirerek ve vücut direncini artıracak tedbirler alarak gripten korunabiliriz.